24 Ocak 2015 Cumartesi

Neler Yapıyorum ? ve Yorum: Yandaş #Veronica Roth

Selaamm. Bloga yazı yazamayı o kadar özlemişim ki. Sürekli bilgisayarı açıp yazmaya çalışıyorum ama bişey yazmama engel olup duruyordu. Şimdi yarıyıl tatili başladı ve üstelik o son günün berbat geçmesiyle birlikte kafamı dağıtmak için yazı yazmak istedim. Dün hayatımın en kötü günlerinden birini yaşadım ve kitap okumak bile beni rahatlatmadı. Elimde sürünen hala Cinder var. Neden bilmiyorum kitabı kaplumbağa hızıyla okuyorum ve resmen sürünüyor kitap. Tatlı Sır'dan sonra Siyah Buz ve Yandaş'ı okudum. Yorumları gelicek hepsinin ama Siyah Buz'un yorumu şimdi beklesin çünkü sıra Yandaş'ta...

Hadi Yandaş'ın yorumuna geçelim:


Kitap Adı: Yandaş
Orjinal Adı: Allegiant
Yazarı: Veronica Roth
Sayfa Sayısı: 520
Yayın Evi: Artemis
Çevirmeni: Uğur Mehter
Türü: Distopya, Macera


Tek bir seçim

Seni dönüştürebilir



Tek bir seçim
Seni yok edebilir



Tek bir seçim
Kim olduğunu belirler



Birinin korkularını çekip aldığınızda, merhamet duygusunu da almış olursunuz.



Tris Prior'ın bir zamanlar inandığı topluluk sistemi çöküşün eşiğinde. Bu nedenle Tris, yeni bir dünya keşfetme fırsatını tereddütsüz kabul ediyor. Çünkü Tobias'la birlikte çitlerin ötesinde yalanlardan, iç içe geçmiş ilişkilerden ve acı hatıralardan uzak, yeni bir hayat kurma şansı olabilir. Oysa Tris'in öğreneceği gerçekler, ardında bıraktıklarından çok daha tehlikeli. Bildiği her şey anlamını hızla yitirirken, Tris insanın karmaşık doğasını anlamak için savaşmak zorunda. Tabii cesaret, dostluk, fedakârlık ve aşk gibi imkânsız seçimlerle de karşı karşıya.



Yandaş'ın yorumunu geciktirme sebebim, kitabı sindirmek içindi. Yani kitapta kusurlar çok fazla bence. Bunları tek tek anlatıcam ama spoiler vermeden anlatmam mümkün değil. Bu yüzdennn...

===========SPOİLER ALARMM=========

Kitabı okumayanlar şimdi geri çekilin, gerçi yani sonu hakkında spoiler yememiş olan göremedim ama onlardansanız yavaşça burdan uzaklaşın, kitabı okuyun ve öyle geri gelin...

    Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim kitapta beğendiğim bir taraf yok. Ha kapağı çok güzel. Gerçekten kapağı muhteşem. Ama onun dışında içinde beğendiğim birşey yok. Sonunun çok feci spoiler'ını yemiş olmam bana bu kitabı okumayı baya geciktirdi. Ve en sonunda okudum ama böyle olacağını bilsemde çok kötü oldum.

    Kitap bir kere çok aceleye gelmiş gibiydi. Başından sonuna kadar sırlar açığa çıkıyor ama bunları o kadar hızlı bir şekilde yazmış ki yazar, benim kafam karıştı. Yerine oturtamadım bazı şeyleri. Kitap aksiyondan çok gerçeklerin ortaya çıkışına önem veremişti ama bu gerçekler bir kitaba sığacak şeyler değillerdi. Gerçekten o kadar boğuluyorsunuz ki bazı gerçeklerden kafanız karışıyor, tekrar okuyorsunuz, geçmişle bağlantı kurmakta güçlük çekiyorsunuz. Madem ki bu kadar sır vereceksin ya seriyi 4. kitapla bitir, yada Kuralsız'dan sırları vermeye başla. Yandaş'ta ilk kitapta okuduğumuz herşeyin yalan ve düzmece olduğunu öğrendikten sonra ne gerek  vardı şimdi ilk ikisine... 

     Tris'in aynı zamanda ilk iki kitabın aksine ölümü umursamaya başlaması da çok sinir bozucuydu. İlk iki kitapta sürekli "Ölmem Lazım" diyen o Tris ne arar ölümü umursar oldu. Neden ölmek istemediği söyler oldu. Tris'te ki değişim buydu kitapta.
     Tobias ise gerçekten Four halinden çıkmış artık. Yani nerde o sert, bad ass Four. Bazı yerlerde o kadar çocukça davranıyor ki, hani Tobias minnak bi çocuk gibi hissettim. Ki kafamda Theo James'in o Tobias'ı oynaması canlanınca nasıl oynayacak çok merak ediyorum. Çünkü ben kafamda yakıştıramadım...

     İlk iki kitapta işlenen herşey, tüm olaylar, tüm dünya yalan çıkınca ister istemez karakterlere bir acıma oldu. Tüm hayatları yalan çıktı. Hele ki Tris'in halen daha ailesi ile ilgili gerçekleri öğrenmeye devam etmesi kıza acımama sebep oldu. Yaşadıkları tüm hayat yalan çıktı yani...

     Şimdi gelelim şu malum olaya... Tamam sonunu biliyordum ama bu sonunda kötü olmayacağım anlamına gelmez. Şimdi önemdeki kitabı okurken aldığım notlarda o sinirle Tris'e saydırmadığım kalmış ama şimdi sakin sakin yazıcam. Öncelikle Tris'in sonunda yaptığı şey beni bir şeye kesinlikle ikna etti: Tris Tobias'ı Tobias'ın onu sevdiği kadar sevmiyor. Bu kesin bişey. Yani o anda onu düşünmemesi bile Tris'in sevmediğinin kanıtı. Caleb'dan nefret ediyorum ama Tris kadar değil. Yani bu bencilliği hepsine yaptı o. Çünkü Tobias'ı en büyük korkularından birini yaşarken, Caleb'ysa kendisinin kaldıramayacağı o vicdan yükünün 2 katı kadar yükle bıraktı. Kendi vicdanını rahatlatmak için başkalarına vicdan azabı yaşattı. İşte bu yüzden o bencilliğini ben olsam asla affetmezdim.
     Ki Tris'in çok basit bir şekilde son bulması da sinir bozucu geldi bana. Önüne çıkan herşeyi, atlatılmayacak herşeyi atlat; 2 kurşuna dikkat etmeden öl... Ya yazarın ne yapmaya çalıştığını anlamış değilim ama bu kitap gerçekten hayal kırıklığının dibinde bir kitaptı.



Bunu söyleyemeden gitmiş olması bile çok kötü zaten...  Ki fark ettiniz mi bilmem kitabın sonunda Four'un sadece 2 korkusu kalmıştı. Diğer ikisi gitti.(Tris ve babası)














Birde söylemeden geçemicem o Tobias'ın anlattı 2 kısa bölüm var ya... Hani tüm seri boyunca en beğendiğim kısım orasıydı. Aaa kitapta beğendiğim biyer çıktı :D Ama ben kendimi tutup da en son orda kendimi bıraktım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Orası Tobias'ın gerçek duygulaırnın tam olarak görüldüğü yerlerdi ve ben bayıldım oraya...
=========Spoiler Bitti=========

Şimdi size burda birsürü alıntı yapmak isterdim. Yazdım da ama hiç canım istemiyor ve okudukça daha fazla sıkılacağımı biliyorum. Bu yüzden direk 

Puanım:


Bu puan sadece kapak ve Tobias'ın hakkı için. Gerisini hiç beğenmedim. Ama seriye bayılıyorum. Bayılmamak mümkün değil zaten. Bu puana bakmadan alın okuyun derim. Dört'ü aldım ama ne zaman okurum bende bilmiyorum.. 
Şimdilik herkese İyi Okumalar...

1 yorum:

  1. Allegiant filmini http://tafdi.com/titles/show/2398-allegiant.html adresinden full hd izledim gerçekten müthiş bir film. herkese izlemesini tavsiye ederim.

    YanıtlaSil